Şair ve şehir...
Jim Jarmusch sanatseveri büyüledi 2016 yapımı "Paterson" filmiyle. Otobüs şoförü Paterson, yaşadığı Paterson sehriyle ismi aynı. Şehirle adaş. İran asıllı Laura’yla evli. Günleri neredeyse hep aynı. Jarmusch bu durumu görsel olarak da yansıtıyor. Aynı anlar, "leit-motif"lerle yansıyor. Paterson, karısının Marvin isimli köpeği bulldogla hiç anlaşamıyor bir de. Aralarında gizli bir rekabet var. Paterson, bu şehrin şairi Williams tutkunu. Onun kıyılarında dolaşan şiirler yazıyor. O da şairdi.
Jarmusch, Griffith ve Pudovkin gibi sinemanın temel ustalarından iki büyük yönetmenin estetiklerinin etrafında dolaşıyor. Betimleme anlatım ve "kesme" kurgu hemen fark ediliyor. Yönetmen, gerçeküstü ruhtan da yararlanıyor filminde. Öncelikle zincirlemeli bindirme tekniğiyle.
Filmde final bölümü unutulmazdı. Şair Japon, tutkunu olduğu şair Williams için buralara gelmiş. Şairin yaşadığı şehri merak etmiş. Japon şair, bizim şaire defter hediye ediyor. Her boş sayfa yeni ihtimaller verir, diye. Unutulmaz bir filmdi.
8 Mart 2017, Çarşamba...
++++++
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder